Uzmanından yol haritası: Bağımlılık nedir, nasıl mücadele edilir?

“`html

Madde Bağımlılığı ile Mücadelede Toplumsal Bilinç Oluşturulmalı

Madde bağımlılığıyla başa çıkmanın yalnızca bireysel bir çaba değil, aynı zamanda toplumsal bir sorumluluk olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Hülya Ensari, bu mücadelede sağlıklı toplumsal farkındalığın oluşturulmasının önemine vurgu yaptı. Prof. Dr. Ensari, ailelerin çocuk yetiştirme süreçlerinde güvenli bir bağ kurarak, onları ileride sağlam bir kişilik kazandırmaya odaklaması gerektiğini belirtti. “Aileler, çocuklarının kendilerini ifade etmelerine ve duygularını paylaşmalarına olanak tanımalıdır. Ayrıca, çocukların davranış değişikliklerini izlemeleri ve arkadaş çevrelerini tanımaları da çok önemlidir.” dedi.

26 Haziran Dünya Uyuşturucu Kullanımı ve Kaçakçılığı ile Mücadele Günü vesilesiyle yaptığı açıklamada, madde bağımlılığıyla mücadelede dikkat edilmesi gereken noktalara değinen Prof. Dr. Ensari, şu şekilde konuştu:

Bağımlılık, belirli bir maddeye, nesneye veya davranışa karşı bireyin kontrolünü kaybetmesi ve kişisel yaşamında önemli olumsuz etkiler yaratması durumudur.

Bağımlılığın Çeşitleri

Bağımlılığın farklı türlerinin bulunduğuna işaret eden Prof. Dr. Ensari, şu bilgileri aktardı:

Tütün, alkol, amfetamin, kokain ve eroin gibi kimyasal maddeler bağımlılık yapabilir. Ayrıca sentetik maddeler ve davranışsal bağımlılıklar, örneğin kumar, oyun, internet ve alışveriş bağımlılıkları da mevcuttur.

Madde Kullanım Bozukluğunun Belirtileri

Madde bağımlılığının DSM-5 kriterlerine göre tanımlandığını söyleyen Prof. Dr. Hülya Ensari, belirtileri şu şekilde sıraladı:

  • – Maddenin planlanan süreden veya miktardan daha uzun süre kullanılması,
  • – Kontrolsüz kullanım için sürekli bir istek duyulması,
  • – Maddeyi elde etmek için zaman harcanması,
  • – Kesilme belirtileri yaşanması,
  • – Aynı etkiyi sağlamak için daha fazla madde alma ihtiyacı,
  • – Sosyal ve mesleki yaşamda bozulmalar yaşanması.

Bağımlılık Tedavisinde Bütüncül Yaklaşım

Prof. Dr. Ensari, bağımlılığın günümüzde nörobiyolojik bir beyin hastalığı olarak tanımlandığını ve tüm yönleriyle ele alınması gerektiğine değinerek, “Bağımlılık, genetik ve çevresel faktörlerden etkilenmektedir. Bu nedenle tedavi süreci tıbbi, psikolojik ve davranışsal müdahaleleri içermelidir.” dedi.

Toplum Bilincinin Artırılması Gerekiyor

Bağımlılıkla etkin bir şekilde mücadele etmek için toplumsal bilinç oluşturmanın önemini vurgulayan Ensari, “Madde bağımlılığı, yalnızca kişisel bir mesele olmayıp aynı zamanda aile ve toplum düzeyinde de ele alınmalıdır. Bu konuda toplumsal farkındalık yaratmak şarttır.” dedi.

Çocuklarla Güvene Dayalı İlişki Kurulmalı

Ailelerin çocuklarıyla güvene dayalı ilişkiler kurarak onlara sağlıklı bir çevre sunması için çaba göstermesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Ensari, “Okullar, öğrencilere stres yönetimi konusunda eğitimler vermeli ve sosyal etkinliklere katılımlarını teşvik etmelidir.” şeklinde ekledi.

Ayrıca bağımlılıkla mücadele eden medya içeriklerinden kaçınılmalı ve uygun yayınlar teşvik edilmelidir. Yerel yönetimlerin ve sivil toplum kuruluşlarının iş birliği içinde kampanyalar yürütmesi gerekmektedir.

Bağımlılıkla Mücadelede Destek Alınmalı

Prof. Dr. Hülya Ensari, bağımlılığın tedavi edilebilir bir hastalık olduğunun toplumda bilinmesi gerektiğini vurgulayarak, “Şayet bağımlılıkla ilgili sorunlar yaşıyorsanız, en yakın sağlık kuruluşundan destek alabilirsiniz. Alo 191 danışma hattı da sürekli olarak hizmet vermektedir.” diye sözlerini tamamladı.

Her yıl Birleşmiş Milletler, 26 Haziran’ı Uyuşturucu Kullanımı ile Mücadele Günü olarak kutlamaktadır. Bu gün; toplumsal bilincin artırılması için önemli bir fırsattır. Gelin, hep birlikte ‘Bağımlı Olma, Özgür Ol’ diyelim.

“`

Related Posts

“Başka Bir Sağlık Sistemi Mümkün”

Türk Tabipleri Birliği 77. Büyük Kongresi, ülkemizin ve dünyanın içinden geçtiği zorlu ortamda, hekimliğin tarihsel birikimi ve toplum sağlığına karşı taşıdığı sorumluluk duygusuyla toplandı.

Uzmanlar uyardı: Yüksek rakım Akciğer hastaları için riskli olabilir

Uzmanlar, havanın temizliği düşüncesiyle yaylalara yönelen akciğer hastalarını uyarıyor: Yüksek rakım her zaman doğru tercih değil.

Bu çorba tüm gün tok tutuyor! Yağları cayır cayır yakıyor

Diyet yapanların listesinin bir numarasına girecek olan bu çorba tüm gün tok tutarken ayrıca yağların yakılmasına da fayda sağlıyor.

Havalar ısındı, uzmanlar uyardı! Su tüketimine dikkat: Bu sıvıları tüketmeyin

Yaz mevsimiyle birlikte hava sıcaklıkları artmaya başlarken uzmanlar su tüketiminin önerime vurgu yaptı. İnsan vücudunun büyük oranda sudan oluştuğuna vurgu yapan uzmanlar, günde 2-2,5 litre su (yaklaşık 12-24 bardak su) tüketilmesi gerektiğini ifade etti. Doç. Dr. Veysel Kıdır da “Yaz aylarında su yerine başka sıvılar tercih edilmemeli. Sulu meyveler sıvı ihtiyacına katkı sağlasa da suyun yerini tam anlamıyla tutmaz” ifadelerini kullandı.

‘Bana bir şey olmaz’ demeyin, gençler arasında da hızla yayıldı

Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ertuğrul Okuyan, gençlerde giderek artan hipertansiyon riskine dikkat çekerek, “Bana bir şey olmaz” düşüncesinin ölümcül sonuçlar doğurabileceğini vurguladı. Hipertansiyonun erken teşhis edilmemesi halinde kalp damar hastalıklarına yol açabileceğini belirtti.

Bayramda tatlıdan vazgeçmeyin! Doğru tüketilire yağ yapmıyor, göbek eriten yürüyüş

Kurban Bayramı’nda akraba ziyaretleri, kalabalık sofralar ve tatlı ikramları kaçınılmaz hale geliyor. Ancak art arda tüketilen şerbetli tatlılar mide problemlerinden kan şekeri dalgalanmalarına kadar pek çok sağlık sorununu tetikleyebiliyor. Uzman Diyetisyen Ceren Turan, bayram tatlılarını keyifle yiyebilmek için porsiyon kontrolü, zamanlama ve doğru tercihler gibi birçok önemli detaya dikkat edilmesi gerektiğini vurguluyor.